27 Mayıs 2016 Cuma

HİZMET VE DEMOKASİ KARDEŞTİR

                   

Seçimle iş başına gelmiş bir hükumeti yok sayamazsınız. Yok saysanız bile bunun pratikte bir karşılığı yoktur...Eğer yok saymıyorsanız hükumetten beklentilerinizin olması da doğal hale gelir.

Ekonomi, dolayısı ile yatırımlar ve gelişmişlik bir ülke için önemlidir...Ama burada şunu unutmamak gerekir; Gelişmiş bir ekonomi toplumu da dönüştürür ve yeni beklentileri,talepleri gündeme getirir...

Yani...

Gelişkin ekonomi gelişkin demokrasiyi esas kılar...

Gelişkin ekonomiyi; Gelişkin insan hakları,gelişkin düşünce özgürlüğü,gelişkin   örgütlenme özgürlüğü v.b olmadan yönetemezsiniz.Bunları yok sayarsanız, bu üretim ilişkisi de sizi yok sayar...

Yani demem o ki; Bugünü dünle yönetemezsiniz...Dün bir mektubun adresine ulaşması için aylar beklenirken, bugün her şeyi anında görüntülü olarak iletebiliyor isek, buna uygun insan ilişkisi ve demokrasi de olması gerekmez mi?... Yönetiyorum sandığınız şey, bir gün bizatihi sonunuzu getirir...

Öyleyse üretimde,üretim ilişkilerinde değişim oluyor ise,iktidar olma biçiminde de,muhalefet etme biçiminde de,anayasanızda da,yasalarınızda da koşullara uygun değişim şarttır...O yüzden "yeniyi eskiyle yönetemezsiniz" diyorum...

Bugün AKP'yi ayakta tutan birçok neden var ama, bir-iki tanesini özellikle dillendirmek gerekirse, şunları söyleyebiliriz.

Birincisi; Ekonomi yönetimindeki çizgi...

İkincisi;Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana ötelenen muhafazakar dindarların ele geçirdikleri iktidarı kaybetmek istememeleri nedeniyle bütünlüklerini tüm ayrılıklarına rağmen bozmamaları...

Üçüncüsü;Muhalefetin yeni dünyayı ve yeni Türkiyeyi doğru okuyup buna uygun politikalar üretememesidir...

Bunların dışında da bir çok faktör sayılabilir ama,bu üç faktör AKP'nin iktidarı elde tutmasına yetiyor...

Ama gelecekte  yetmeyeceği de aşikardır...

Çünkü; olmazsa olmaz koşul,mevcut üretim güçlerine ve ilişkilerine uygun yönetme biçimini uygulamaktır...

Yani; Günümüze uygun demokrasiyi uy-gu-la-ya-cak-sı-nız...Değilse,bu mızrak bu çuvala sığmaz...

65. Hükümetin yatırımları ve milliyetçiliği önceleyip,demokratikleşmeden bahsetmemesi sonun başlangıcını ifade eder...

"Terörün kökünü kazıyacağız" söylemini Kürtlerin ulusal demokratik taleplerini göz-ardı edip, askeri yöntemleri esas alması demokratikleşmeye sırt çevirmesinin en önemli kanıtıdır...

Başarısızlığı kanıtlanmış askeri yöntemlerde ısrarcı olmak, iflah olmaz bir hastalık olarak benimseyenleri yer bitirir...

Halkın kredisi sonsuz değildir...İktidar için de,muhalefet için de...
Halk bu krediyi iyi kullanmayanlardan kredisini faiziyle geri aldığını tarihte defalarca göstermiştir...

Evet!!!!

Halk hizmet ister!  Ama özgürlük ve demokrasi de ister!!!!!