KÜRT SORUNUNU
SORUNUMDUR AMA YÖNTEMİNİZ YÖNTEMİM DEĞİLDİR
Ey devleti yönetenler! Kürt sorunun çözümü konusundaki
yöntemlerinizi ret ediyorum. Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca yüzlerce kez
denenen ve ölümlerin, acıların, halklar arası düşmanlıkların, tüm ülkenin
yakılıp-yıkılmasının ötesinde, bir sonuç getirmeyen güvenlikçi yöntemlerinizi
ret ediyorum. Son 30 yıldır arzuladığınız durum olan asimilasyoncu, inkarcı
politikalarınızı sıkıyönetimlerle, olağan üstü hallerle, jitemlerle, faili
meçhullerle, köyleri yakıp-yıkmakla, itirafçılarla, köy korucularıyla hayata
geçirebildiniz mi? 50 bin yurttaşımızın ölümüne, binlercesinin hapsine,
yaralanmasına, işsiz kalmasına, göçmesine neden olan yöntemlerinizi ret
ediyorum. Sorunu görmezlikten gelen, içine girmek yerine etrafında dolaşan
yöntemlerinizi ret ediyorum. Kürt sorunu gibi Türkiye’nin başat sorunlarını
ciddiyetten uzak iç siyasi malzeme olarak gören yöntemlerinizi ret ediyorum.
Ey PKK’yi yönetenler! Birçoğunuzla cezaevi, hücre
arkadaşlığım var. Bizler cezaevinde elimizde tek bir silah bile olmadan direnişi
kazandık. Oradaki kahramanlıklarınızı kimse inkar edemez. Devletin bütün
gücüyle ve olanaklarıyla üzerimize geldiği, suyun da ,ekmeğin de onların elinde
olduğu, güçler bakımından orantının zerresinin olmadığı, yaralarımızı dikiş
iğnesi ve çorap ipliğiyle diktiğimiz o direnişi bir çakımız bile olmadan
kazandık. Mehmet Şener’in, Mustafa Karasu’nun oradaki müzakereci duruşu
önemliydi….Peki Kürt halkının ulusal demokratik haklarını almak için illa da silah
mı gerekli? Sizlerin şu mealde yüzlerce açıklaması oldu: “Silah ömrünü
tamamladı” “silah çözüm değil” “birbirimizi yenmemiz mümkün değil” “müzakere
zamanı” v.b Peki o zaman, bu kadar
silah, patlayıcı, bomba niye? Kazanım getirmeyeceği ifade edilen yola niye girilir? “Biz bu devleti ancak böyle
masaya oturturuz” diyorsanız yönteminiz yöntemim değildir. Sizler kaç
hükumetler gördünüz, hepsi de askeri yöntemleri esas aldılar ve hiçbirisiyle de
masaya oturamadınız. Masaya oturulduğunda da süreci iyi yönetemediniz. Kürt
sorununu silah sayesinde kriminalize etmek istediler, sizler üzerinden bu oyunu
oynamak istediler ve başardılar. Öz eleştiri içermeyen yönteminizi ret
ediyorum. Bakın bu gün durum demokratik anlamda tamda Kürtlerin lehine
dönmüşken, 80 millet vekili ile parlamentoda temsil edilme fırsatı çıkmışken, bunu
fırsata çevirmek yerine silaha sarılma yöntemlerinizi ret ediyorum. Silah
bırakmak yenilgiyi değil, zaferi ve kendine güveni ifade eder. Gelin
cezaevindeki gibi silahsız direnişi hep birlikte yapalım. İnanın kazanırız.
Silah bırakıp masaya gelirseniz Türkiye halkları yanınızda olacaktır. Ama
elinizde tonlarca patlayıcı, silah varken yönteminizi ret ediyorum.
Çocuklarımızın geleceğini karartan, bitiren yöntemlerinizi ret ediyorum.
İki tarafa da sesleniyorum:
Kürt sorunu sorunumdur, yönteminiz yöntemim değildir.
Bu da benim feryadım…



