10 Temmuz 2019 Çarşamba

Kürt İsyan Tarihi Ve "Barış İçin Akademisyenler" in İbretlik Bildirileri


                                                                KÜRT TARİHİ



ü  MÖ 2000 YILLARINDA KARDUKYA DENİRDİ KÜRDİSTANA(SU BÖLGESİ-MEZOPOTAMYA)
ü  12.YY DA SELÇUKLU PRENSİ SENCER BEY İLK DEFA KÜRDİSTAN SÖZCÜĞÜNÜ KULLANDI
ü  OSMANLIDA KÜRDİSTAN DENİRDİ VE KÜRT TIMARI VARDI
ü  YAVUZ SELİMLE ŞAH İSMAİL SAVAŞINDA 1514 İDRİS BİTLİSİ YAVUZUN YANINDA YER ALARAK ALEVİLERİ VE ŞİİLERİ KATLETTİ KARŞILIĞINDA 23 KÜRT BEYLİĞİ KENDİSİNE BAĞLANDI (İLK KORUCULUK)
ü  1638 KASR-I ŞİRİN ANLAŞMASI: KÜRDİSTANIN İLK BÖLÜNMESİ
ü  1808 İLK İSYANLAR (BEDİRHANLAR)
ü  2. ABDÜLHAMİT SUNNİ KÜRTLERDEN HAMİDİYE ALAYLARI OLUŞTURDU (1200 KİŞİDEN OLUŞAN 36 ALAY)
ü  1898 İLK KÜRDİSTAN ADIYLA KÜRTÇE GAZETE ÇIKAR
ü  1908 MEŞRUTİYETLE GAZETE ÇIKARMALAR,ÖRĞÜTLENMELER VE İTTİHATÇILARIN KÜRT DÜŞMANLIĞI BAŞLAR
ü  1920 KÜRDİSTAN YENİDEN PARÇALANIR
ü  1921 ANAYASASINDA ÖZERKLİK KABUL EDİLİR
ü  1924 ANAYASASIYLA KÜRTLER VE ÖZERKLİK YOK SAYILIR
ü  1921 KOÇGİRİ,1925 ŞEYH SAİT,1930 AGRI,1937 DERSİ,1960 DEDEKO,1965 TİP,1980 KADAR DDKD,ÖZGÜRLÜK YOLU,RIZGARİ,KUK  PKK VS
ü  1984 PKK'NİN DEVLETE KARŞI İLK İSYANI
ü  1990 HEP.......HDP  7 YASAL PARTİ
ü  1988 HALEPÇE
ü  1989 A.KASİMLA NIN ÖLDÜRÜLÜŞÜ
ü   
ü "Barış için Akademisyenler" tarafından yapılan açıklamanın tam metni şöyle:
ü Bu suça ortak olmayacağız! Em ê nebin hevparên vî sûcî!
ü Bu ülkenin akademisyen ve araştırmacıları olarak bu suça ortak olmayacağız!
ü Türkiye Cumhuriyeti; vatandaşlarını Sur'da, Silvan'da, Nusaybin'de, Cizre'de, Silopi'de ve daha pek çok yerde haftalarca süren sokağa çıkma yasakları altında fiilen açlığa ve susuzluğa mahkûm etmekte, yerleşim yerlerine ancak bir savaşta kullanılacak ağır silahlarla saldırarak, yaşam hakkı, özgürlük ve güvenlik hakkı, işkence ve kötü muamele yasağı başta olmak üzere anayasa ve taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ile koruma altına alınmış olan hemen tüm hak ve özgürlükleri ihlal etmektedir.
ü Bu kasıtlı ve planlı kıyım Türkiye'nin kendi hukukunun ve  Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası antlaşmaların, uluslararası teamül hukukunun ve uluslararası hukukun emredici kurallarının da ağır bir ihlali niteliğindedir.
ü Devletin başta Kürt halkı olmak üzere tüm bölge halklarına karşı gerçekleştirdiği katliam ve uyguladığı bilinçli sürgün politikasından derhal vazgeçmesini, sokağa çıkma yasaklarının kaldırılmasını, gerçekleşen insan hakları ihlallerinin sorumlularının tespit edilerek cezalandırılmasını, yasağın uygulandığı yerde yaşayan vatandaşların uğradığı maddi ve manevi zararların tespit edilerek tazmin edilmesini, bu amaçla ulusal ve uluslararası bağımsız gözlemcilerin yıkım bölgelerinde giriş, gözlem ve raporlama yapmasına izin verilmesini talep ediyoruz.
ü Müzakere koşullarının hazırlanmasını ve kalıcı bir barış için çözüm yollarının kurulmasını, hükümetin Kürt siyasi iradesinin taleplerini içeren bir yol haritasını oluşturmasını talep ediyoruz. Müzakere görüşmelerinde toplumun geniş kesimlerinden bağımsız gözlemcilerin bulunmasını talep ediyor ve bu gözlemciler arasında gönüllü olarak yer almak istediğimizi beyan ediyoruz. Siyasi iktidarın muhalefeti bastırmaya yönelik tüm yaptırımlarına karşı çıkıyoruz.
ü Devletin vatandaşlarına uyguladığı şiddete hemen şimdi son vermesini talep ediyor, bu ülkenin akademisyen ve araştırmacıları olarak sessiz kalıp bu katliamın suç ortağı olmayacağımızı beyan ediyor, bu talebimiz yerine gelene kadar siyasi partiler, meclis ve uluslararası kamuoyu nezdinde temaslarımızı durmaksızın sürdüreceğimizi taahhüt ediyoruz."





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder