11 Ocak 2016 Pazartesi

YENİ ANAYASA

                                                       
 

Ben, anayasa hukukçusu olmayı bırakın,hukukçu da değilim. Bir yurttaşım. Tam da bunun için yeni anayasa konusunda benim de önerilerim olmalıdır.Çünkü bir anayasa sadece hukukçulara,bürokratlara,milletvekillerine bırakılmayacak kadar tüm yurttaşları ilgilendirdiğinden dolayı asıl bizlerin konusudur.Eğer, kendisini elit gören kesimin anayasası hazırlanacak ise, söz söyleme hakkımız yoktur. Ortaya çıkacak anayasa da bizlerin anayasası olmayacaktır.Yok eğer tüm yurttaşların anayasası hazırlanıyorsa, bizler de nasıl bir anayasa ile yönetilmek istediğimizi söyleme hakkına sahibizdir.İsteklerimiz uçuk,uygulanamaz v.b. olabilir. Ama bu söz söyleme hakkımızı elimizden alamaz. Nitekim 2010 yılında başlayan ve 34 ilde "halk toplantıları" düzenleyen Yeni Anayasa Platformu (YAP) Diyarbakır'da da bir toplantı gerçekleştirmiş, bir cami imamı "yeni anayasaya ne gerek var, Kuran-ı Kerim var" demişti...Toplumun büyük çoğunluğu bunu ret etse bile,İmamın böyle bir talepte bulunma hakkı vardır. İşte, nasıl bir anayasa istediğimi de bir ucundan ifade etmiş oldum.

Yani, öyle bir anayasa olmalı ki; Şiddete baş vurmadığı sürece herkesin her fikri söyleme hakkı olmalıdır.Yeni Anayasa kendisini  eleştirenleri de,yerine yenisini önerenleri de güvence altına almalıdır.

Yeni Anayasa bir etisite üzerinden,bir ideoloji üzerinden tarif edilmemelidir. Bütün etnisitelere,dünya görüşlerine,inançlara,dillere eşit mesafede durmalıdır.

Kuvvetler ayrılığı ilkesine dayanmalıdır.

Cumhurbaşkanından yada Başkandan, sıradan devlet memuruna kadar herkes denetlenebilir,hesap sorulabilir pozisyonda olmalıdır.

Tüm resmi, yarı-resmi kurumların işleyişi demokratik hale getirilmelidir.

Adalet sistemi bağımsız ve kendini denetleyen bir durumda olmalıdır.

Anayasa Mahkemesinin yapısı sadece iktidar partilerinin, Cumhurbaşkanın/Başkanın  oluşturacağı üyelerden değil,ehil kişilerden ve seçilme yolları demokratik olan,herkesin kararlarına saygı duyduğu yüce bir mahkeme yapısına dönüştürülmelidir.

12 Eylülcülerin tüm anti-demokratik yasaları yerine, insan haklarına dayalı,demokratik yeni anayasa ile uyumlu yasalar konulmalıdır.

Sivil yapıları,örgütleri güçlendiren,destekleyen bir anayasa olmalıdır.

Çevreye duyarlı ve onu koruyan bir anlayışa sahip olmalıdır.

Düşünce ve örgütlenme özgürlünü,inanç hürriyetini güvence altına almalıdır.

"Değiştirilemez" denilen maddeler de dahil eskiye, 12 eylüle ait tüm maddeler ortadan kaldırılmalıdır. Aksi taktirde hala,anayasaya "değiştirilemez" ibaresini koyan 12 eylülcülerin emirlerinden çıkamadığımızı göstermiş oluruz ve yaptığımız anayasa da "yeni" olmaz.

Yapılacak yeni anayasada "değiştirilemez" maddeler konularak, gelecek kuşakların kendi anayasalarını yapmalarının önü kesilmemelidir.

Yerel inisiyatif geliştirilip,merkezin her şeye karar verme yetkisi ve yükü azaltılmalıdır.

Evet böylesi bir Yeni Anayasa ile  yaşanası bir Türkiye yaratmak mümkündür.Bu gün bir çok sorunun kaynağı olan mevcut anayasanın yerine demokratik bir Yeni Anayasa için talep etme hakkımızı kullanalım.


 Dünyaya eşit gelmeyebiliriz, ama anayasa ve yasalar önünde eşit olabiliriz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder