15 Temmuz 2015 Çarşamba

İŞKENCE GÜNLERİNDEN NOTLAR/ DİYARBAKIR-8

evet,yeni bir süreç başlamıştı..koğuş hayatı başlamıştı..her şeyden önce,hücre yaşamından bir gömlek iyi olduğunu düşünüyordum...
koğuş da beni iki kişi karşıladı...diğerlerinin hepsi ikişerli sıra halinde,hazır ol da bekliyorlardı...bu iki kişiden birinin koğuş sorumlusu,PKK Mardin gurubundan Şahin(soy adlarını hatırlayamıyorum),diğeri Şahin'in yardımcısı,KAWA davasından Şefik olduğunu sonradan öğrenecektim...Şahin ve Şefik elbiselerimi topladılar,dayaktan morarmış ellerimi ovuşturdular,bana bir yatak gösterdiler...kendilerini tanıttıktan sonra,beni tanımak istediler...kendimi tanıttıktan sonra,bana daha çok ilgi gösterdiler...koğuşta hiç TKP li yoktu...kısa bir süre önce Haydar Üzülmez buradan(TKP li ve İGD Diyarbakır yönetiminde kurucu üye) tahliye olmuş...Haydar,Şahin den önce koğuş sorumlusuymuş...çok olumlu intiba bırakmış ve koğuşun hepsi onu onur ve saygıyla anıyordu...arkadaşım oluşu nedeniyle de bana aynı saygıyla yaklaştılar...sevgili Haydar bana iyi bir miras bırakmıştı...ona layık olmalıydım...Haydar'a bu kadar saygı beslemelerinin nedenini sonradan anlayacaktım...koğuş sorumluları,her şeyden sorumlu olmalarından dolayı,herkesten daha fazla dayak yiyorlardı...bir çok suçu(!) kendi üzerine alıp, koğuşta kileri satmayıp,savunup koruyorlardı...Haydar arkadaşta,tamda öyle davranmış ve saygınlığı hak etmişti...
koğuş sorumlularımız dan biraz bahsetmeliyim...Şahin de,Şefik de akıl almaz dayak yemelerine rağmen,koğuşta kileri satmadılar...çünkü;idare onları sürekli ispiyonculuğa zorluyordu(idarenin her koğuşta ispiyoncuları vardı)...bir gün Şahin'i koğuş dışına aldılar...yarım saat sonra burnundan,ağzından,kulaklarından kanlar akar şeklinde bıraktılar...Şahin bu dayaklar yüzünden önce işitme kaybına uğradı,sonradan duydum ki,akıl melekelerini kaybetmiş...ben,  Mehmet Şener ve diğer idamlıkların direniş düşüncesini Şahin ve Şefik'e aktarmıştım...
koğuş yaşamını anlatmaya devam edeceğim ama Şahin'in bazı tutumlarından bahsetmeden geçmemeliyim..koğuşta sabahtan akşama kadar yerinde sayarak marşlar söyletilirdi...Şahin bazen,"koğuş çök" diyerek hepimizi oturturdu..."söyleyin arkadaşlar,ne zamana kadar bu cehennemde yaşayacağız,direnme günü gelecek ve bizler bir yumruk gibi birlik olacağız" gibi konuşmalar yapardı...bunu, çok tehlikeli olduğunu, ispiyoncuların idareye ileteceğini bile, bile yapardı...daha 19 yaşındaydı...nitekim bu onurlu duruşunu akıl ve beden sağlığını


kaybederek ödettiler...sonraları,koğuşumuzun bu tutumu nedeniyle farklı koğuşlara dağıtılacaktık...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder